Salı, Kasım 27, 2012

aa yeter ama



yihuuuu....! yazasım tuttuuuuu...
dur durak bilmeden yazasımmmm. yaza yaza yazı getirene kadar yine :)
eleştirel eleştirmeyel, her türlü yazasım...
acıklı, acıksız. acılı, acısız. gülgeç, gülünç. gül geçeme, gülmecesiz.
yeni yeni kelimeler türetenli bir yazı yazasım var.
sıkıldım "aynı"lıktan zannımca. farklılık da yaratmak değil zaar niyetim.
sadece yazasım geldi. yazasım tuttu. susasım yok, durasım hiç yok.
yani yine zavallı bir sahife, boş yere heba oluyor. fakat ama lakin, sahifeyi heba eden, pek bi' mutlu oluyor.
hem deşarj hem şarj oluyor.
yani kısacası, yazıyorumm işte canım çok istiyor diye. ne gariptir ki parmaklarım, daha çok, daha çok harffff, daha fazla kelimeee, diye inim inim inliyorlar.
diğer yandan da zavallı sayfa, "yahu yazıktır bana, rezil ettiniz beni cümleye ve kelimeye :) yapmayın, etmeyin." diye veryansın ediyor.
bana gelince, ben pek bi' mutlu, ağzım kulaklarıma doğru uzanmış, hafiften diş uçlarım görünür durumda, basıyorum da basıyorum klavyenin tuşlarına.
ne durasım, ne bıkasım, ne yorulasım var...
ama okuyanları da düşünmek gerek... o zaman bu yazıya bi' son verek... ve sizleriiii sımsıcacık, sulu sulu, yapış yapış bir öpekkkk.... "colk" :-*

Salı, Kasım 20, 2012

gönlüm kaydı



tamam, kardeş gözüyle bakmadım sana hiç, bir itiraf.
ama kötü bir niyet de yoktu içimde, allah biliyor.

ta ki; sen,
bana öyle güzel gülümseyene kadar...