Cuma, Ekim 24, 2008

unutmak mı, unutulmak mı...? hadi canım sen de...

unutulacağın ne olduğunu bile bilmeden unutmak mümkün mü sence?
kimi unutacağından bile bi'haberken ...
sevdin ve şimdi unut.
sanmam.
sevildiyse sevilmiştir sevilen.
unutulmak isteyen unutsa da sevenini,
unutulmak isteyeni daima sevecektir bence seven...

Pazartesi, Ekim 20, 2008

lütfen!!!

gökyüzü kapkara bulutlarla kaplı yine
uzanıp, aralarından tutup çekiyorum ara sıra güneşi
sarıp, okşuyor
usul usul öpüyorum.
fısıldıyorum kulağına sıcacık dostumun, sırdaşımın,
"biraz daha ümit" diyorum
"biraz daha ümit ver bana,
üşüyorum, ısıt... sar lütfen...
yalnız bırakma!"

Cuma, Ekim 17, 2008

yenilenmek gerek

yeniden yeşermek ne güzel, bu şehrin buz gibi havasına rağmen hem de.
yeni dostlar katmak hayatıma, yeni sözcükler, yeni kahkahalar...
özlemleri nadiren hatırlamak, nadiren iç geçirmek...
yeniden yaşamaya başlamak ne güzel.
ve seni sevmek...
ne güzel

Cuma, Ekim 10, 2008

:(

neler oluyor ülkeme?
insanlarıma?
neden sustu beyinler hepten,
silahlar konuşuyor onların yerine?
neden "inanç" bahane ediliyor yalanlara?
neden "inanç"la kandırılıyor insanım?
neden kanıyorlar göz göre göre?
neler oluyor ülkeme?
insanlarıma...

Pazar, Ekim 05, 2008

Moskova'da sonbahar


alıştım iyice bu şehre.
insanlarına, havasına, kokusuna.
her geçen gün daha çok bulaşıyor üstüme başıma, her yeni gün daha derinime işliyor.
mutluyum yeniden,
öğrenmek çok keyif veriyor çünkü.
dolduruyorum kendimi tıka basa, diliyle, sanatıyla, kültürüyle...
dostlarım var dünyanın dört bir yanından.
apayrı yönlerden geldiğimiz, ayrı yönlere yürüdüğümüz ama yollarımızın kesiştiği bu şehri soluyoruz beraber.
özlem yok mu?
var elbette.
İstanbul'umu ve İstanbul'dakilerimi
ve
seni
çok özlüyorum.
ama biliyor musun,
geldim geleli bu şehre
"özlem"e de alışıyorum.