Perşembe, Mayıs 29, 2008

sevenime itirafımdır :) (bugün yanımda olduğun için çok teşekkür ederim)

bakma böyle göründüğüme, çocuğum daha.
küçüğüm.
yaşanmamışlarımı yaşadığımdanmıdır bilmem.
daha yeni öğreniyorum, bu yolda, yürümesini...
konuşmaya daha yeni başladım, ondan hep yanlış çıkıyor kelimeler ağzımdan. bilemiyorum henüz...
dışım yıllandı çoktan ama içim yeni geldi dünyaya.
SENle doğdu çünkü.
yeni yeni tanıyorum dünyayı, o yüzden yabancısıyım bu kadar.
hatalarım ondan... ondan kendime güvensiz olmam bu kadar.
ama iyi yönleri de var "çocuk" olmamın.
bir şekerle mutlu olabiliyorum hala. hala "hayallerim" kocaman. ve hala gülüşlerim gerçek.
yapmacıksız, dolu dolu seviyorum. sevdiğimi paylaşamıyorum.
kaybetmekten, kırmaktan korkuyorum.
ve bu yüzden gözlerim çabuk doluyor,
yaşlar kolay dökülüyor.
içim çocuk.
dışımsa yıllanmış...
içim seni farklı seviyor, dışım farklı.
içim "hayaller"de dışım "gerçekler"le.
dışım yıllarla savaşıyor, içim daha acemi, korkuyor.
dışım aklımı dinliyor, içim ne hissediyorsa o.
ve zaman ilerledikçe, içim, dışıma yansıyor. ele geçiriyor onu... bu yüzden işte, daha mutlu görünüyorum. daha "olduğum gibi". daha huzurlu.
içim daha çocuk, dışımsa yıllanmış...
ama içimin ve dışımın birleştiği bir "konu" var;
SEN... ikisi de SEN diyor.
ikisi de SENi seviyor.
ve ikisi de "hep" diyor...

Çarşamba, Mayıs 28, 2008

hep "var" olanım... "var" olacak olanım...

güzel bir bahar sabahında
yine içimde kocaman bir coşku...
o coşkuyu yaratan çiçek kokuları, kuş sesleri, güneş
ve sen...
yine sen
hep sen
asla kopamadığım
kopmaya çabaladıkça daha çok bağlandığım sen.
aşkı gerçek, kendi gerçek sen.
sığındığım limanım
yaslandığım omzum
tattığım hazzım sen.
yasağım sen
ayıbım sen
günahım sen.
gidişlerim sen
dönüşlerim sen.
en uzağımda sen.
en yakınımda sen.
gözyaşımda sen
gülüşümde sen.
içim sen.
dışım sen.
şu yalan dünyayı, yalancı insanları çekilir kılan sen.
en pes ettiğim zamanlarda, elimden tutan sen.
güzel bir bahar sabahında, baharı bahar yapan
güneşi parıldatan
canıma can katan sen.
yine sen
hep sen...
tek sen!

Pazartesi, Mayıs 26, 2008

al beni! tut elimden...

sözümü tutmaya geldim meleğim.
beni gerçekten sevenim.
sözümü tutmaya geldim.
hadi tut elimden,
nereye istersen, oraya gidelim.

yalanım yalansın yalan... yalancıyım yalancısın yalan-cılar...

yalanlar sarmış dört bir yanı.
yalanlar ve yalancılar...
yalanlar bile yalancılardan daha masumlar...
hadi standart bi'şeyler diyelim, avunup avutmak için: "hayatın kendisi be yalan, yaşamak yalan, ölmek yalan... sevgiler, aşklar yalan. para yalan, pul yalan. başarı, kariyer yalan... dünya yalan dostum dünya yalan"
ayak mı uydurduk "insanlar" olarak kıçımızdan uydurduğumuz bu felsefeye? uyum sağlamak için mi hayata bunca yalan yani?
ne kadar çok'uz... ne kadar çok'sunuz... ne kadar çok'SUN...
yalancılar, yalanlardan daha çoklar.
yalanların, yalancılardan bile çoklar.
sen de kendi yalanlarından daha çoksun.
yalanların dolaşıyor etrafımda ama bak,
artık "sen" yoksun.

Pazar, Mayıs 25, 2008

özgür bıraktım "ben"i bugün... kararını kendi verdi.

sen dursan da durmuyor "hayat"
akıyor.
durmadan,
beklemeden seni...
akıyor.
bırak kendini akıntısına.
onunla ak!
Hayatla ak!
ne dünü düşün ne yarını
sadece ak!!!

Çarşamba, Mayıs 07, 2008

öğrencisinden öğretmenine çok güzel bir ders :-*

canım öğrencimden bana...
teşekkür ederim bi'tanem, öyle güzel ki sözcüklerin.
tıpkı o kocaman kalbin gibi.
seni çok seviyorum Aslı'm!!!

http://maviyaprakdokumu.blogcu.com/15399951/

şimdi ben "söz veriyorum" SÖZ BEBEĞİM!

demiştin ki;

"bir gün pembe kutularında mutluluğu getireceğim kapına
önce saçlarından,
sonra yanaklarından
ve sonra alnından öpeceğim.
sonra acılarını alıp, çok uzak bir yerlere gideceğim
belki güneşe ereceğim...
yaz bi' kenara, yaz bebeğim.

beni terk edişin mümkün mü senin?
istersen bir dene de gör güzelim...
benimle yaşarsın benimle ancak
yoksa sevgimle boğarım seni.

yaz bi' yere güzelim
yok olamaz,
olamaz,
sensiz hayat meleğim var olamaz"

"söz güzelim" demiştin...
söz vermiştin...

ama ben inanmamıştım
inanamamıştım...



Salı, Mayıs 06, 2008

yaz bi' yere "yok olamaz, sensiz hayat MELEĞİM var olamaz"

yüzlerce sözcük sıralandı arka arkaya sen geldiğinde bana.
gidişinle on binleri buldu sayıları.
her satırda "sen"din yani.
sayfalarca "sen"din...
tam sözlerim bitmişti
sözcüklerim tükenmişti
geri geldin...

Pazartesi, Mayıs 05, 2008

yenilerimiz'e...


huzur dolu, sıcacık bir öpüşle başlamış öykümüz,
biten diğer öykülerimizin ardından...
her başlangıçın bir sonu varmış
ama her sonun da bir başlangıcı.
bir sondan bir baştan anlatılmış hikayemiz
bir başa sarılmış, bir de sona.
aşk varmış, aşk yokmuşla girilmiş söze
ve sonunda,
onlar ermiş muradına
biz çıkalım kerevetine...

her yeni doğan gün, yeni bir hayat demek


mutluyum, mutlusun, mutlular...
umutluyum, umutlu ol, umutlansınlar.
yaşıyorum, yaşa, çok yaşasınlar.
gidiyorum, git, ...ittirip gitsinler...

Cumartesi, Mayıs 03, 2008

yaş 35... acaba yarısı mı gerçekten yolumun??? :s

bir tur daha attık bugün dünyayla beraber güneşin etrafında...
pişmanlıklarım olsa da
sırlarım sır kalsa da
dolu dolu sevdim ya sevilesi her şeyi bu yeter bana.
yaşıyorum dolu dizgin,
şakaya vurmadan.
yaşamanın dışında ve ötesinde hiç birşey beklemeden
yani "yaşamak" ağır bastığından.
yaşamıma ait herkese, her şeye sımsıkı sarılarak.
hadi bakalım,
turlamaya devam güneşi.
sıcacık ve ışıl ışıl...