Çarşamba, Mayıs 24, 2006

sadece...

simdi derin bi nefes al... cek icine iyice havayi... dusun hadi...hadi...
sen onun farkindasin diye farketmek zorunda mi dunya da seni? Dogmussun iste olmussun yoktan var. Belki vardan var... Emirerisin doganin. Dog! Ure! Ol! Siradaki lutfen...Yani bir kelebekten ya da su aygirindan farkin ne onun gozunde? Sen olsan da donuyor gunesin etrafinda olmasan da... O zaman bisey yapmak gerekmez mi? Oturdugun yerden kalkip bi silkinip, geriye bakmak mesela? Bisey getirecegi icin degil, ileriye baktiginda gecmisinde gulumsemek icin. Bak! Dusun! Neyi gercekten isteyerek yaptin hem de yanlis oldugunu bile bile ama hala hatirladiginda mutlusun? Ya da neydi o hani dogrulariydi baskalarinin fakat bin pismansin aklina her getirdiginde? Dusun... Kapat gozlerini... Solu havayi.... Dusun.... O gun gelmeden, hani nereye gittigimizi henuz bilmedigimiz o gun, dusun... Hazir misin simdi? Hazir misin kosmaya? Bosvermeye hazir misin? Bir gun bugunu hatirlamak istediginde gulumsemeye hazir misin? Evet... Harika... Sev simdi sevnek istedigin herseyi sev. Korkmadan utanmadan. Ä°nsanlar insanligi yok etmekten utanmazken sevmekten neden utanasin ki? Sev. Bi erkegi, bi kadini, oturdugun koltugu, tirnak makasini... Sev... Canin istedigi icin sev. Sevmek istedigin icin. Sevmen gerektigi icin degil. Sev bi erkegi sev, sev bi kadini sev... Gunah ya da ayip dense de sev... Oldurmek gunah degil midir? Kinamak ayip? Ne kiniyor ne olduruyorsun sen? Sev... Birak kendini akintiya tika kulaklarini sev... Bagira bagira soyle sevdigini... Korkma... De... Seni seviyorum... Agzin dolu dolu soyle... Sev...O gun gelmeden once, bugunu hatirladiginda gulumsemek icin sev...


Hiç yorum yok: