küçüğüm.
yaşanmamışlarımı yaşadığımdanmıdır bilmem.
daha yeni öğreniyorum, bu yolda, yürümesini...
konuşmaya daha yeni başladım, ondan hep yanlış çıkıyor kelimeler ağzımdan. bilemiyorum henüz...
dışım yıllandı çoktan ama içim yeni geldi dünyaya.
SENle doğdu çünkü.
yeni yeni tanıyorum dünyayı, o yüzden yabancısıyım bu kadar.
hatalarım ondan... ondan kendime güvensiz olmam bu kadar.
ama iyi yönleri de var "çocuk" olmamın.
bir şekerle mutlu olabiliyorum hala. hala "hayallerim" kocaman. ve hala gülüşlerim gerçek.
yapmacıksız, dolu dolu seviyorum. sevdiğimi paylaşamıyorum.
kaybetmekten, kırmaktan korkuyorum.
ve bu yüzden gözlerim çabuk doluyor,
yaşlar kolay dökülüyor.
içim çocuk.
dışımsa yıllanmış...
içim seni farklı seviyor, dışım farklı.
içim "hayaller"de dışım "gerçekler"le.
dışım yıllarla savaşıyor, içim daha acemi, korkuyor.
dışım aklımı dinliyor, içim ne hissediyorsa o.
ve zaman ilerledikçe, içim, dışıma yansıyor. ele geçiriyor onu... bu yüzden işte, daha mutlu görünüyorum. daha "olduğum gibi". daha huzurlu.
içim daha çocuk, dışımsa yıllanmış...
ama içimin ve dışımın birleştiği bir "konu" var;
SEN... ikisi de SEN diyor.
ikisi de SENi seviyor.
ve ikisi de "hep" diyor...