Cuma, Haziran 06, 2008

özümde, özelimde, özlemimde İstanbul


gitmeler...
ah o gitmeler!
hem can yakar,
hem de hayal katar hayatlara.
gidenin değil, gidilenindir özlem aslında çoğunlukla.
ama ben?
ya ben gidince?
İstanbul özler mi beni, bilmem.
ama ben her fırsatta kapatıp gözlerimi,
denizi soluyacağım.
dalgaları dinleyip,
martılara simit atacağım.
şairin dediği gibi,
gemilerin o masmavi patiskayı yırtışları
bembeyaz köpüklerle imzaladıkları,
yakamozların ışıldadığı,
o sular gelecek gözlerimin önüne.
sonra sesler...
insanlar,
koşuşturmalar,
küfürler,
kavgalar,
kahkahalar...
tam karşımda Ayasofya...
altı minaresini göreceğim yine Sultan Ahmet'in.
Üsküdar'dan Beşiktaş'a geçeceğim motorla
ve geçerken Kızkulesi el sallayacak bana yine gülümseyerek.
gitmeler...
ah o gitmeler!
özler mi İstanbul da beni,
benim onu özleyeceğim gibi?
kalbimin her vuruşunda biraz daha yaklaşan "hoşçakal"ıma,
cevap verip: "yine gel, mutlaka gel" der mi peki?
peki ya gerçekten,
gerçekten, sayılı günler çabuk geçer mi?






2 yorum:

Adsız dedi ki...

cevap veriyorum


yine gel mutlaka gel ve bilki sayılı gün çabuk geçer :D

yüreğinle kal edicim

edi.ben dedi ki...

canımsın Diagonal...
geçen sefer olamadı :( amaaaaaa
yine gel!!!
:) ben gitmeden gelll!