Bill Gates'in TED'te yaptıklarına ve söylediklerine takılıverdim son günlerde.
Önce onu düşündüm, nerelerden nerelere, nelere ulaştığını. Sonra yine nelerden vazgeçtiğini...
Ve tüm -imrenilesi- bu hayatının içinde kendi kendine "ben, hangi sorunun cevabıyım?" diye sorabilmesine hayran oldum.
Belki de haklı.
Belki gerçekten hepimiz bir sorunun cevabı olmak için burdayız.
Ve bunu anlamadan da terk edip gidiyoruz hayatı.
Basit soruların cevaplarıyla yetinerek...
"herkes kendine cevap olabileceği bir soru seçmeli" diyor.
O kendi sorusunu bulmuş; "neden fakir insanlar sıtmadan ölüyor?"
Ve cevap olmaya başlamış bile çoktan hem de.
ben hangi sorunun cevabıyım acaba?
ya siz?
2 yorum:
Ben mi?
"Ya sence ben hangi sorunun cevabıyım?"
Bu soruyu herkes bir başkasına sormalı.
Neden kendim veremiyorum bu sorunun cevabını?
Bir kitap alın elinize (daha önce aldığınız kesin de, aldığınız anı düşünün) gözünüze yaklaştırın kitabı kirpiklerinize yani size iyice yaklaştırın. Yazıyı okuyamayacağınız kesin:)
Biraz uzaklaştırın kitabı gözünüzden, yani onu karşınıza alın, çok da uzaklaştırmayın; harfleri daha net belirleyeceğiniz kesin.
İşte herkesin kitabı karşısındaki güven duyduğu ve hakkında bilgi ve kanı sahibi olduğu kişi(ler)dir.
"Ben hangi sorunun cevabıyım?
Sen mi?"
Bana göre SEN,
insanlığın yer yüzünde muhtaç olduğu "sevgi insanı, kültür-sanat ve başarısı hırsı nedir"?
sorusunun cevabısın. Bunu sen bilemeyebilirsin ama, en yakınında duranlar senden iyi bilirler bu sorunun cevabını. Bilmeyen ve bilmezlikten gelen varsa, onlar ya kıskançlık ya da miyop hastalığına tutulmuş olabilirler.
Sevgi-saygı-özlem dolu selamlarımı sunarım.
yine öyle güzel sözcükler hediye etmişsiniz ki bana, teşekkür edebilecek sözcük çıkmıyor yüreğimden. sanki ne desem eksik kalacak. ne desem yarım...
iyi ki varsınız sevgili Zihni Örer.
sizi çok seviyorummmm!
Yorum Gönder