Pazar, Kasım 28, 2010

ne demeli... ne etmeli...



ne kadar çok sıradanlık bulaştı üstüme başıma.
herkesinin aynı olduğu herkesle, aynı oldum. yapılan çok güzel şeyler de var elbette ancak eskisi kadar çok güzellik yapamaz oldum.
hayallerimi özlüyorum, sözcüklerimi de...
kırlangıçları, martıları
göremiyorum artık.
maviler çok uzağımda, beyazlar ne arıyor ne de soruyorlar beni.
ben de arayamaz oldum aslında,
aşkı
arzuyu
huzuru
kendimi...
mecburi gülüşümü takınıp her sabah dudaklarıma,
atıyorum kendimi yaşamın akıntısına.
kulaçsız, çabasız akıyorum onunla.
sana vurdum yüreğimi bu kargaşada,
tutar çekersin kıyına diye belki.
ama gördüm ki;
sen memnunsun karadan
bana el sallamaktan.
peki
taşları dilediğince dizelim,
tek elimizi dudaklarımıza götürüp,
öpücük gönderip,
uzaktan birbirimize
"hu huuu aşkım" diyelim.


Hiç yorum yok: