Çarşamba, Haziran 09, 2010

evvel zaman içindeyim

bir masalın içine akıtsalar beni, yaşasam berber pirelerin zamanında. bir prens gelse sonra, öpse ve uyandırsa beni hayata. tutuşup elele aşsak Kaf Dağı'nı, Zümrüt'ü Anka kuşuna tutunup uçsak mutluluk ülkesine.
kimseler ölmese o ülkede, kimse kimseyi öldürmese. aç çocuklar olmasa, aç gözlü insanlar da... haksız başarılar sayılmasa, alkışlanmasa yalan övgüler. herkes hak ettiğine kavuşsa, sadece kendi çabasıyla.
kimse kimseyi ayırmasa, rengi başka, dili başka diye. inançlar konuşulmasa, inananlara bırakılsa...
hayallere yolculuk yapılabilinse, en beğenilen hayalde mola verilse. dilekleri gerçek edecek milyonlarca peri olsa, her dileğe yetişebilinse.
bencillik unutulsa, hatta hiç bilinmemiş olsa. yüreklerden şırıl şırıl sevgi aksa.
çiçeklerin renkleri ellere bulaşsa, şarkıların ezgileri dillere dolansa...
her gün güneşli olsa, her yağmur gökkuşaklı yağsa.
bir masala salsalar beni...
ve bitirseler mutlu sonla;
onlar ermiş muradına...

Hiç yorum yok: