Çarşamba, Ocak 27, 2010

seni se..... seni sev..... sen..... beni sev-sen

doluya koysam almıyor, boşa koysam dolmuyor,
gerçi doldurmak da değil ya niyetim...
laf ola beri gele,
peynir gemisi yürüte...
yürü be gemi!!!
aç yelkenlerini açık denizlere...
ardına bakmadan gidenlere inat,
el salla, iskelede ağlaşanlarına.
sevmenin değerini bilmeyenlere,
sevilmenin yüceliğini görmeyenlere,
anlat "aşk"ı, yelkenler foraaa...
değişik bir tat için, ağız şapırdatanları,
tadına doyup da yan çizenleri,
ruha büyük beden sözcükleri,
boğ masmavi okyanuslarda...
sonra yanaş bana,
at halatını boynuma,
çek beni güvertene,
sök içimden kalbimi,
at, dalgalarda çırpınan şiirlerin arasına.

3 yorum:

zihni örer dedi ki...

ŞİİRİ KADEHE KOYMUŞSUN

Şiir satırlarının karşıdan fiziksel görünümü bir "likör kadehini" andırmış:)
bilerek mi yaptın bunu, yoksa rastlantı mı, her ikisiyse de, şiirin özüyle bütünleşmiş.
Üstüne bir de şiiri okuyunca ve biraz da hissetmeye başlayınca, içeriği kahrediş ya da protest olsa da, bir hoş ediyor insanı:))

zihni örer dedi ki...

şiirin "geometrik görünüşü" demeliydim:)

edi.ben dedi ki...

@ Zihni Örer
kadeh şekli, tamamen rastlantısal oluştu sevgili Zihni Örer... inanın ben de fark edince çok sevdim :)
sevgiler size... koskocaman sevgiler...

@ Metin
ne yazacağımı bilemiyorum sözcüklerine cevap olabilecek.
ne diyeceğimi...
kırmızı bir gül desem...
yoksa uğurböceği mi
ı ıh
nazar boncuğu desem...
:)