Cuma, Mayıs 21, 2010

o gece

gece, pembe güllerin arasından iniyordu,
çiğ taneleri bıraka bıraka.

kanatları ıslak bir güvercin,
sabırsızlanıyordu ayla buluşmak için.

gecenin karanlığı kadar güzeldi ay,
önce hilal, sonra yarım ay
ve derken kocaman olmuştu,
şırıl şırıl akan nehrin suları sıçradıkça üzerine.

dolunaya çevirmişti yıldızlar yüzlerini,
pırıl pırıl titreşiyorlardı, nefes nefese.

ayışığına uzandı güvercin,
çekti aldı içine gerine gerine.
med-cezir
med-cezir
sular bir yükseliyor,
bir çekiliyordu,
ay güvercinle bütünleştikçe.

ikisi de bembeyaz
ikisi de ışıl ışıldı.

güvercin dayanamadı daha fazla,
çırpmaya başladı kanatlarını,
açtı kapadı,
açtı kapadı...

güvercinin kıpırtıları,
aya bulaştı...

bir kere daha yükseldi ay,
samanyolundan aktı,
mutlu ışıl güvercine,
milyonlarca yıldız bıraktı.



2 yorum:

zihni örer dedi ki...

O Kitabın anafikrinin fotoğrafı gibi şiir:)
mekaniğe "ruh üflenmiş" gibi....

edi.ben dedi ki...

çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için sevgili Zihni Örer...
çok mutlu etti sözcükleriniz yine beni...