yaşamanın dışında ve ötesinde hiç birşey beklemeden yaşamak... şairin dediği gibi. "bütün işin gücün yaşamak olacak"
sadece solumaktan ibaret olmasın derim ben oysa. solumayı sevmek gerek. sevdirecekleri bulmak gerek. zaten doğduktan sonra "yaşamaya" mahkumsun bir şekilde. ona bir şekil vermek, boyamak gerek.
hayatımı bir tuvale dayadım şimdi. bir elimde bir silgi diğerinde boyalarım. olmaması gerekenleri silmeye başladım. ama henüz boyalara geçemedim. silme işlerim bi' bitsin, en canlı renkleri seçip başlayacağım boyamaya. renk renk... desen desen... karıştırıp boyalarımı birbirlerine, en bilinmeyen renkleri keşfedeceğim.
ama önce tualimi iyice bi' temizlemeliyim. öyle ki, tamamladığımda "resmimi" üzerinde "gülümseyerek" yer alabilmeliyim. bu tablonun sahibi olarak en güzel renkleri taşımalıyım. en canlı, en cıvıl cıvıl olanlarını.
yaşamanın dışında ve ötesinde çok şeyi düşünerek yaşamalıyım. yaşamak tat vermeli. tat vermeli her yeni gün. her batımında güneş göz kırparak bana, müjdelemeli bi' sonraki günle gelecek sürprizlerini.
kararlıyım bu "tual"de silmem gerekenleri silmeye. yoksa "resmim" bittiğinde, üzerinde eksik olurum. kendi resmimin...
kendi hayatımın resminin içinde olmamak...
yaşamanın dışınde ve ötesinde "çok şey" düşünerek yaşamalıyım....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder