Ah sevgili Kırlangıç, mektubunu okudum ve sana cevap yazmak istedim.
Bir masalda saklı cevabım. Oku bakalım.
"Bir varmış, çok yokmuş... Bir "gülen gözlü kız" varmış.
Bir meleğe aşık olmuş gülen gözlü kız. Hiç, bir insan bir melekle beraber olur mu? Olamaz tabi ki ve olamamış da zaten. O yüzden gülemiyormuş gözleri artık eskisi gibi. Ancak bu yaşların nedeni ayrılık değilmiş. Çok özlediği için de değilmiş o meleği.Gözyaşlarından yıldız doğurmasının sebebi, sözcüksüzlükmüş.
Bu melek neden melekmiş aslında, biliyor musun? Kendine uzanan elleri hiç bırakmadığından. Kalbinin içi sevgiyle dolu olduğundan. Ve o sevgiyi sözcüklere çevirip, anlayabileceklerin yüreklerine sunduğundan.
Güzel kız her sesini almış meleğin sözcüklerinin ve yapıştırmış göğüs boşluğuna. kendine kalp yapmış o seslerden. O kalbin pompaladığı sözcüklerle yaşarmış. Hiç görmeden o meleği, aşık olmuş onu O yapan ruhuna. Yaşamış o aşkla yıllarca.
Hayat bu ya, çıkarıvermiş birgün kızın karşısına o meleği. Yeniden doğmuş kızın yüreği. Güveni unutmuşmuş kızımız on üçünden beri, hatırlamış o melekle yeniden, insana nasıl huzur verdiğini. Hiç üzülsün istemezmiş meleğinin. Ve meleğinin sevdiklerinin. Çünkü sevdiklerini de severmiş kız o çok sevdiği için. Korkarmış incitmekten onları. Ancak melek "korkma" dermiş "üzemezsin onları, ben gizlerim seni içimde, sen hep ol bende. Ol ki mutlu olayım, yeniden sözcüklerin dostluğunu kazanayım." Bulutlarda atarmış kızın kalbi o öyle dedikçe. Güneş kadar çok gülümsermiş meleğiyle seviştikçe.
Sonra birgün melek "üzdün sevdiklerimi" deyip, çıkıvermiş hayatından kızın. Kız çok üzülmüş, mutsuzluk verdiği için onlara. tabi meleğinin gidişine de ama en çok sessiz, sözsüz gidişine içerlemiş. Uzattığı ellerini bırakırken tek bir ses çıkarmamış melek kalbinden.
Meleği hiç öyle bilmezmiş kız. Şaşkın şaşkın kalakalmış. Hiç tanımadığı bir duygu sarmış bedenini. İçinde biraz keder, biraz öfke, biraz hayal kırıklığı varmış. Öfkesi meleğe değilmiş, kendineymiş. Bu kadar çabuk güvenip, aşkını meleğinin kanatlarına bırakabilmesineymiş. Sevişmeyi bile meleğinden öğrenmiş. Nasıl öfkelenmesin, üzülmesin ki...
Melek ondan yıllarca kirpiklerinde saklanan gözyaşlarını, gülümseyişlerinde biriken sözcüklerini, kalbinde gizlenen aşkını çalmış. Almış hepsini ve kanatlarını çırpıp, kaçıp gitmiş kızın masalından.
Hayalleri değişmiş kızın, umutları bile farklıymış şimdi. Dinlemez olmuş, okumaz olmuş meleğin sözlerini artık. Seslerden oluşan kalbi durmuş o yüzden, sözcük pompalamaz olmuş kızın bedenine.
İşte şimdi bu yüzden kanat dikiyor kendine. Gökyüzünü öpebilmek için. Doğurduğu yıldızları sarabilmek için. Ve meleğini unutup, kendi kanatlarına güvenip, uçuuup çok uzaklara gidebilmek için."
3 yorum:
Başım Gözüm Üstüne
Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
İster aşk denizine ister hicran gölüne
Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne
Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne
Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne
Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne
Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne
Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne
Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
:)
Gerçekten güzel, gerçekten...
Yorum Gönder