Çarşamba, Ağustos 11, 2010

bir soruya cevap

her yazdığım benim aşkım değil, bazen bir arkadaşım, bazen de bir fotoğraf sesleniveriyor bana. "aşkı yaz, aşkımı yaz, acımı yaz" diye.
edebi bir değerlilik için de yazmıyorum, sadece içimi döküyorum.
günce demek daha doğru belki de...
çoğu "şiir" gibi dursa da, şiir değiller aslında, alt alta yazılmış cümleler yalnızca.
ve en "asıl"larını kendime yazıyorum. uzun uzun... eskiden paylaşırdım, şimdi paylaşamıyorum, kendime saklıyorum, tek ben okuyorum.
ben insanları, doğayı, aşkı, kahkahayı çok seviyorum.
ama ne yazık ki,
hepsi tek tek yok oluyor, siliniyor...

2 yorum:

zihni örer dedi ki...

"tek ben okuyorum"

Edi,(bir de) Ben okuyorum:)

hem de, edebi-şiir kıvamında demleniyorum:)
okumadığım hiçbir yazın yok, ancak, esiksi gibi diyalog ortamına (belki de) zamanın olmadığı içn, yorum yazmıyorum çoğunlukla. (nerde o eski günler)

elbette geneli kastediyorsun da, ben kendi düşüncemi bırakmak istedim.

edi.ben dedi ki...

sizin yeriniz ayrı bende. en özel yerimdesiniz.
eskisi kadar çok vakit ayıramıyorum bloğuma, geçici bir süre... :)
koşturmacalarım çok fazla şu sıralar ancak dinlenmeme yardımcı sözcükleriniz iyi geliyor yüzüme. gülümsetiyor :)
sevgiler...