işte o günlerdeyim... hani herşeyin daha fazla olup, bir eşikten atlamak zorunda kalınıldığı zamanlarda... yaşamın yüzüne bakılmak istenmeyen zamanlarda...
düşündüm de, hatalıyım. gerçekten hatalı. kimse yanımda olmak zorunda değil ki... anlamak zorunda da... herkes kendini kendinde yaşıyor demiştim. ve buna rağmen biraz da olsa "beni" yaşasınlar beklemiştim... ama herkes kendiyle... tıpkı benim gibi. yanlarında olduğum sürece umurlarındayım. bir adım uzakta yokum artık... herkes anlamını kaybediyor bende. kopuyor benden herkes. sevmeyi bir "suç" başlığına hapsedip, zindanlarda çürütmemi istiyorlar. sevmeyi unutturuyorlar. sevmekten nefret ettiriyorlar. sadece sözlük anlamında sıradan cümlelerde kullanmam gerektiğini fark ettiriyorlar.
"ben elmayı çok seviyorum diye, elma da beni sevecek değil ya"
ben elmayı sevsem de
yemem ki bundan böyle.
zamanla unuturum tadını nasılsa.
herşeyin canı cehenneme...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder