hep yek'tim, hep tek'tim ama öyle ya da böyle herşeyin üstesinden geldim.
e gel de söyleme bu şarkıyı şimdi bağıra bağıra? :) hadi o zaman başlamalı hemen... bir (i)ki üç dört...
Gün benim günüm hiç bi engelim yok bu kez önümde
Gün benim günüm hiç bi engelim yok bu kez önümde
Az düşünmedim çok üzülmedim
Yaş da yok gözümde
Ayrılık ya bu zor biraz
Ama geçer günün birinde
Sensiz olmaya razıyım
Bırak bitsin bittiyse
kalmam seninle karar verdim gitmeye
Bundan böyle hepyek hep tek başıma
Dere tepe dümdüz kendi yoluma
Yalnız kaldım sanma koca dünya yanımda
Bundan böyle aşkım mevlamdır
Kanmam yalana
Dizginsiz aklım belalımdır almam yanıma
Gün gelir geçer ay biraz durur yılların cebinde
Az direnmedim çok gücenmedim
Hırs da yok içimde
Hürriyet ya bu zor biraz
ama güzel yeri gelince
Yardan olmaya razıyım
Bırak bitsin bittiyse
Durmam yerimde
Karar verdim gitmeye
Bundan böyle hepyek hep tek başıma
Dere tepe dümdüz kendi yoluma
Yalnız kaldım sanma koca dünya yanımda
Bundan böyle aşkım mevlamdır
Kanmam yalana
Dizginsiz aklım belalımdır almam yanıma
7 yorum:
"işte bu" evet gercekten de ole :) biliyorum, anlıyorum ve inanıyorum...
evvvvvettt selinim evvveeettt... hadi gel beraber sööleyelim...
bundan bööle hep yekk heeep teek başımmmaaaa....... :-*
Doğru söyleyenler, dokuz köyden kovulanlarmış.
Dokuz köyden kovulanlar ise,
onuncu köyü kurmuşlar.
Kovulurken her biri yalnızmış, tıpkı edi.ben gibi.
Ama onuncu köyde yeni ve farklı bir dünya kurmuşlar. Öyle bir dünya ki, kovuldukları köylerin dünyalarından çok farklı.
En belirgin farkı da, yaptıkları ana yasada, en büyük suç, YALAN, BENCİLLİK VE İHANET imiş. Bu suçLARI işleyenleri, kovuldukları köye kovma cezası verirlermiş.
oNUNCU KÖYDE, HİÇBİRŞEYİN STOKLAMASI YOKMUŞ, yani YASAKMIŞ.
Biliyorlarmış ki, bütün işlenen suçların tetikleyicisi, "hesi benim olsun" tutkusuymuş. Herşey herkesin olunca, suç işlemek için de bir neden yokmuş.
Ama, dokuz köyün baskısı, onuncu köyün en büyük sıkıntısıymış.
Şimdi, ahali buna bir çözüm arıyormuş.
Onuncu köye iyi yolculuklar dileğimle:))
onuncu köye vardığımda eminim çok yorgun ve susamış olacağım. dilerim beni karşılamaya gelebilirsiniz sevgili zihni örer :)
Oh Oh Oh! Ne güzel gelişmeler görüyorum bu blogda... İşte, budur! Bırak kendini akışa, sadece "sen" ol, kainatla "bir" ol, gerisi kendiliğinden gelecektir: aşk, mutluluk, huzur... Ne geçiyorsa içinden... Ama istemeden, aramadan, sızlanmadan...
Size Bruce Lee üstadın bir özlü sözünü anımsatmak isterim:
On The Power of The Fluid
"Be like water making its way through cracks. Do not be assertive, but adjust to the object, and you shall find a way round or through it. If nothing within you stays rigid, outward things will disclose themselves.
Empty your mind, be formless. Shapeless, like water. If you put water into a cup, it becomes the cup. You put water into a bottle and it becomes the bottle. You put it in a teapot it becomes the teapot. Now, water can flow or it can crash. Be water my friend."
Sevgiyle :o)
şen oldum şimdi bak işte iyicene "artemis" :)
muah :-*
onuncu köyün can yasası
başta edi.ben ve konuklarının takdiri-ilahisine takdim edilir:))
onuncu köyün Can yasasını
sevgiylekALIN
Yorum Gönder