yıllaaar yıllar önceymiş
kızımız bir rüyayı çok sevmiş
o bilmeden, şiirler akıtmış gönlüne
hazlar sunmuş tenine.
acıktıkça kızımız
aşkının sözcüklerini yemiş
susadıkça
o sözcükleri içmiş.
rüyasını bir sarmııışşş, pir sarmış.
nereye gitse rüyasından bir harf varmış.
gel zaman git zaman
bu rüya
bir meleğe dönüşmüş
girivermiş kızımızın hayatına.
şimdi kızımız bilemezmiş,
nerden başlasın anlatmaya
diyemezmiş "bak bu sözlerim sana"
düşünmüüüş taşınmıııış
ve kelimlerden sıyrılıp
bakışlara sığınmış
kızımız meleğinden hiç bi'şey istemezmiş.
gizli bir şiir olsunlar, o yetermiş
bakalım bundan sonra n'olcakmış
erecekler miymiş muratlarına
çıkacaklar mıymış kerevetlerine...
olacaksa olacakmış
gidecekse gittiği yere kadar yolu varmış
ne de olsa bu zamanda,
ne develer tellal imiş
ne pireler berber imiş.
şimdi kızımızın tek beklentisi
gökten düşecek "elma" imiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder