Pazar, Haziran 21, 2009

isteyebilmeyi isterdim


ben hiçkimseden hiçbir şey istemedim.
istemeyi hiç bilmedim.
minicikmişim bıraktıklarında beni anneanneme.
üç dayım (2'si en yoğun zamanlarında sağ sol çatışmalarının, üniversitede okuyor o sırada), dedem, anneannem ve ben.
nasıl isteyebilirdim ki onlardan bir şey o zamanlarında.

istememeyi öğrendiğimde 4 yaşındaydım sanırım. hayal-meyal hatırlıyorum şimdi.
bakkaldan bisküit istemiştim.
kutuların içinden kesekağıtlarına doldururdu bakkal amca. Sami Amca :)
fındıklıları vardı onların. yuvarlak yuvarlak.
yerken kıtır kıtır fındıkları gelirdi ağzıma.
ondan istemiştim.
anneannem "evde var" demişti.
sonra eve gidince beni oturtup kucağına "sen bir şey istediğin zaman, alamıyorum bazen. param olmuyor. ve sonra ağlıyorum alamadığım için, başkalarının yanında hiç birşey isteme oldu mu Özlem'im. hiçbir şey isteme".

anneannem ağlamasın diye, ondan hiçbir şey istemedim.
o günden sonra hiçbir şey istemedim.
ve istememeyi öğrendim.

kimseden hiçbir şey istemedim.
çok zorda, çaresiz kaldığım anlarda dayılarımdan yalnızca... o da Deniz'imden sonra.

hiç kimseden hiç birşey istemedim ben.
ne maddi, ne manevi...
hala istemiyorum...
yine istemiyorum...
içimden,
aklımdan neler geçiyor
ama...
ben istemeyi bilmiyorum.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

biz isteyemeyen nesiliz edi... istedikçe duygusal travma 5 yqaşında istedikçe ailesel baskı 10 yaşında ..istedikçe polis copu 18 yaşında ve istedikçe yürek enfarktı 35 yaşında istedikte ne oldu mutlu olmayı 43 yaşında istetmezler bizi biz istemeden yaşayan istemeden ölenlerdeniz oysa sadece yaşamak istemiştik severek duyarak korkarak,savaşarak sadece yaşamak ama bu tıyatro sahnesinde bırak rol almayı mızrak tutmayı bile çok gördüler bize,hicaz makamında yaşamak sadrı alışık tadında içmek vahi öz kadar uyanık hulusı kentmen kadar babacan olmaktı isteyecegimiz hepsi hepsi ne para ne pul ama istetmediler bile bi ıyot kokusunu sevdik denizden bi toprak kokusunu sevdik yagmurdan bi anason kokusunu sevdik rakıdan bide sevdik be işte hayatı kıyısından ama istemediler sevelim istemediler istememizi,okumadılar okuduklarımızı,duymadılar duyduklarımızı martı çığlıklarında poyrazda,pır sultanı ,balıkçı agop u,sütçü hrıstoyu.kavakları degil çınarları ünlü mavi limanlı şehri bilmediler ve bizmde bılmemizi istemediler agır emperyalist baskılara küçük insani zaaflara kul ettiler,bende bilirim teneke kutuda kıloyla satılan fındıklı biskuıtı tuzlu kum içinde satılan bakkal sardalyasını ama istemediler biz isteyelim hala istemiyolar belki son şanstir kırmak için zincirleri hadi iste ben istiyorum


balıkçı

edi.ben dedi ki...

istemek...
ne güzel yazmışsın Fatih.
istememe hakkımı kullanıyorum ben, ya da hakkım olmadığını düşünüyor ve biliyorum diyelim iyisi mi :)
öğrendim çünkü sahip olduklarımla mutlu olup yetinmeyi.
ilerde bir tek hayalim var Tolstoy gibi vazgeçmek herşeyimden ve shaolin rahibi edasıyla yaşamak bu dünyayı. belki tibette ya da nepalde :)
hatta belki himalayalarda onların arasında :)
:))))))))))
mutlu kal!!!