buyuduk. ve bizimle beraber hayallerimiz de canavarlarımız da buyudu. "şu bunu seviyor, ben şunu sevmiyorum, o bununla şunu yaptı" oluverdi fısıltılar. en önemli sırlarımızdı birbirimize açtıklarımız.
saatler süren yolculuklar bile ayrı keyifti, tıkış tıkış doluşup, kan-ter içinde kaldıgımız arabada çalan şarkılara eşlik ederken.
hep gülecek bişeyler bulduk aglamalarımızın arasında bile. korktugumuz gecelerin korkuları bile güzeldi, saftı.
yediğim en lezzetli etli dolmaydı, gecenin üçünde yağları donmuş...
çok şey paylaştık, çok şey yaşadık... çocukça acıları da paylaştık, en büyük acılardan birini de. için acıdığında seni en iyi anlayanım biliyorum ve benim içim acıdıgında beni de en iyi sen anlıyorsun eminim. çünkü aynı acıyor içimiz. "edibem"in nefes aldırdı en soluksuz anlarımda. "gülüm" deyişinle güldüm gözyaşlarımı silerek. yazları her geri dönüşlerinizde arkada kalan boş çaybardağına aktı bazen gözyaşım. ve her "sürpriz" görüşümde sizi kapıyı açıp da dünyanın en mutlusuydum o an.
cok şey yaşadık, gördük... ve daha çok şey var paylaşacagımız. biliyorum kimi güzel kimi yine acı olacak. ama yanındayım, yanımdasın. en candan can en kandan kanız hala dördümüz. birimiz çok uzakta belki ama uzaklar bize anlamsız. dördümüzüz. kardeşler ve ablalarız. kuzenler ve kardeşleriz. dördümüzüz.
seni çok seviyorum kuzen. ve benimlesin her an biliyorsun. yaşa dolu dizgin hayatı. sonu ne zaman bilemiyoruz. bunu bize en küçügümüz ögretti çünkü. yaşa "an"larını kuzen. ve canavarlar yine sadece gölgelerde kalsın. izin vermeyeleim o çıkmaz sokaklardan çıkıp bizi korkutmalarına, üzmelerine, ezmelerine...izin vermeyelim kuzen...
annem babanla kardeş. baban annemin agabeyi. sen kuzenim ol diye. sen ben onur ve ugur olalım diye. hepimiz birarada olalım diye. annem babanla kardes, baban annemin agabeyi... birlikte yaşayalım diye, beraber soluyalım diye. dışardan bir omuz aramadan birbirimize sokulalım diye.
hadi o zaman gel bakalım. uzat elini... çember olalım hadi. hadi şimdi. "ORI"...