Pazar, Nisan 22, 2007

ne muazzam varlık şu "insan" denilen yaratık

ne bilmişlik yapmak niyetim, ne bilirmişlik... buraya yazdıklarımın beni rahatlatmanın dışında bir işe yaramayacağını da biliyorum tabi ama doldum, taştım susa susa...
"insan" deyip ayırmışız kendimizi doğadaki diğer canlılardan. "düşünebilen varlıklar"ız (!) ya sanırım ondan. düşünebilenler insanlarsa, dışındakiler düşünemeyen varlıklar. ne hikmetse, düşünemeyen varlıklar bilmem düşünemediklerinden mi, açlık güdüsünü gidermenin dışında avlanmazlar. öldürmezler, korunmak zorunda kalmadıkça. ırk ayrımı yapmazlar. yani bir beyaz kedinin bugüne kadar bir siyah kediyi renginden dolayı aşağıladığına hiç tanık olmadım. oysa biz düşünebilen varlıklar, sırf "kara" diye "uğursuz" demişiz o siyah kediye dahi... yani ırkçılığın her türüne bulanmış, düşünebilen beyinlerimiz.
düşünemeyen varlıklar hıristiyan, müslüman ya da musevi değiller. ateist olduklarını bile zannetmiyorum. e ne de olsa düşünemiyorlar. o yüzden "inanç" uğruna (!) cinayet işleyip "tanrı katında yücelme" (!) ihtiyaçları da yok nasılsa. farklı düşünüyor diye birini öldürebilecek kadar vahşi, barbar, gereksiz, aşağılık, şuursuz, kişiliksiz, aptal, ilkel de değiller ne acı... çünkü; düşenemiyorlar. evet evet düşünemiyorlar. yazık onlara, ne büyük eksiklik değil mi? oysa bizler şanslıyız... DÜŞÜNEBİLİYORUZ.
erkek, dişi, eşcinsel ayrımları da yok düşünemeyen varlıkların. doğa "çiftleş" demiş, çiftleşiyorlar. sanki bize farklı bi'şey söylemiş... tabi ki, düşünebilen varlıklar olarak algılayıveriyoruz bu emrin altında yatan gerçek anlamı. o yüzden de saçma sapan kurallar koyup, asıl değişemez kurala rakip olacak, başlıyoruz kurallara uymayanları yadırgayıp, yargılamaya.
ne güzel şeymiş gerçekten düşünebilmek...
kıtalararası bile öldürebiliyoruz insanları, canlıları, ÇOCUKLARI... kıtalararası öldürebilmek için de düşünüp silahlar geliştiriyoruz. sınır ötesi vahşet değil, kıtalar ötesi barbarlık hiç değil; sadece düşünebilirlik işte...
hemtürünü aç bırakan yaratıklarız, biz düşünebilen varlıklar... öldüren... soyan... ayıran... işkencenin her türünü işkence çekmeden işkenceleyebiliriz biz... akla hayale gelemeyecek kadar acımasız olabiliyoruz. yok edebiliyoruz, insan dahil doğaya ayit ne varsa... çünkü, düşünebiliyoruz. düşünüyoruz... heyt be düşünüyoruz.
düşünüyoruz, e öyleyse varız.

3 yorum:

z.örer dedi ki...

Bu mükemmel yazıya bir atasözümüz ile katkı yapayım, laf kalabalığı yaparak yazının asaletine mürekkep damlatmaktan sakınayım:

""DÜŞÜN DÜŞÜN "POH"TUR İŞİN""

Adsız dedi ki...

Yeryüzünde insan ırkı kadar çok eşcinsellik yaşayan başka canlı türü yok, bilmem siz gördünüz mü? Belki eşcinsellik de düşünmekten kaynaklanıyordur..Malesef eşcinsellik hayvanın da, insanın da doğasında yok, düşündürücü.. Şunu söylemek istiyorum, bence eşcinsellik de insan ırkının diğer sapkın hastalıklarından biri. Renk, din vs. gibi sebeplerden dolayı dökülen kanlar ya da insana özgü diğer hastalıklar gibi ya da batıda şu an çokça yaygın olan ensest sapıklığı gibi. Eşcinsellerin hangi organlarıyla ilişkiye girdikleri malum, sizce tanrı anüsü cinsel ilişki için mi yaratmış, yoksa diğer işlevi için mi, ama kadın işte o farklı, o erkek için var, erkek de kadın için. İnsanların ne oldukları genetik şifrelerinde yazılı, yani günümüz yöntemleriyle kadınlaşsalar bile yine de onlar da erkek, çünkü genetik şifreleri bile öyle diyor. Yazınız çok güzel, çok beğendim ama yine de eşcinsellikle ilgili kısmına katılmıyorum.Sayın Edi.ben doğa size alternatif sunsa ve çiftleş dese siz bir kadını mı tercih ederdiniz. Saygılar anonim

edi.ben dedi ki...

ben eşcinsel değilim o nedenle bir kadını tercih etmem. ama hemcinsini tercih edenleri de "ayıp, yasak, değersiz" ilan etmem. kaldı ki dediğiniz gibi, cinsiyet genlerden gelmekte yani kromozomlarımızın belirlediği neyse o'yuzdur. ve dışımız kadın görünüyor ama içimiz erkek hissediyor diye, ya da tam tersi diye "insanlıktan" çıkıyor olamayız, sizce de öyle değil mi? hiç kimse doğanın kararından ayrılamaz. istese de karşı koyamaz. ve kimseye bir zararı var mı sizce "eşcinsel" olmanın? yani örneğin size? bana? neden hakları yok dilediklerince yaşamaya? "ayıp" dediğimiz için mi? "günah" olduğu için mi? ayıpsa da günahsa da onlara tüm bunlar. ve sanmıyorum ki tanrı var ettiği bir "cinsiyeti" günah belirlesin... bu insanların "alışılagelmişin dışına" olan korkularından başka birşey değil bence. yazımdaki fotoğraftaki çocuğun yaşadıklarını eminim bakışlarında görebiliyorsunuz. bunları yapanlar dururken neden kişisel tercihlere öfkemiz???