demişsin ki "bal baharsız, bahar aşksız olmaz" diye
ben de aşksız olamam ki
aşk var zaten bende...
tek ben'le belki, bana özel...
karşılıksız...
hani şair demişti ya "...Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden..."
ben ne kaybederim ki ben'liğimden, sevmiyor artık diye, ya da hiç sevmedi belki diye...
ben aşığım her hücremle... tüm yazdıklarım neden sence? içimin acıması, kalbimin kırılması, gözlerimin konuşması neden sence?
bu bahar yeşermeyecek olmam neden peki... yeşeremem çünkü zaten yeşil aslında içim... ama bana has... bende... tek ben görüyorum baharın verdiği hayatı, canı... kimse anlamıyor, bilmiyor. bilemez de...
ben aşığım her hücremle.
sevilmesem de
özlenmesem de... umursanmasam da... her hücremle aşığım...
aşkı aradığım yok aslında... bir örtü bu kelimeler, kendimde kalanı kendimde saklayabilmek için... aşkı aradığım yok aslında... aşk bende zaten. içimde... kocaman... yanmakta... ben ne kaybedeceğim benliğimden sevilmiyorsam eğer... ben yine aynı ben... en seven... en özleyen...
"...ben elmayı çok seviyorum diye, elma da beni çok sevmek zorunda mı?..." ne değişir ki sevgimde. sevilmek zaten hep bir bilinmeyen. ben en bilinendeyim, "seven"
bahar aşksız olmaz, ben baharsız olmam...aşk bensiz olmaz... ben... ben, aşksız değilim ki...
2 yorum:
demişsin ki "bal baharsız, bahar aşksız olmaz" diye
ben de aşksız olamam ki
aşk var zaten bende...
tek ben'le belki, bana özel...
karşılıksız...
Karşılıklı aşkın ömrü anacak bir mevsim sürer. İkinci mevsimde karşılıklar, aşkı süzmeye başlar,
Aşk
Yürek gücüyle yürümekmiş
Acı tarlasında alçak sürünmekmiş.
bir plak bir de tonik,
fatura, platonik.
Plağı tonikten fazla.
Gönlümü nazla
Aşkın tek kalesi,
Ateş saçarmış.
Aşkılı’yı süzüyorum gerçeklerimle
Yele, sele gidenleri gidiyor
Sevgili kalıyor benimle,
Duymadım hiç, soğuktan dişleri vibrasyon yapan birinin aşkı yaşadığını? Aşk, insana gömleğinin dört düğmesini birden söktürür kutupların en öte ucunda. Ekranınızdaki buğulu resim, aşığın ta kendisi gibi durmakta.
hani şair demişti ya "...Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden..."
Sadece , seven bir zühre’yi kaybederdi. Az şey de değil!
ben ne kaybederim ki ben'liğimden, sevmiyor artık diye, ya da hiç sevmedi belki diye...
Aşk, zaten benliğin kaybıdır; ya da ipotekliği.. Aşkın yarı saydam sonsuzluğunda, sevilene ipotek edilmiş bir benlik.
ben aşığım her hücremle... tüm yazdıklarım neden sence? içimin acıması, kalbimin kırılması, gözlerimin konuşması neden sence?
Sen aşıksın arkadaş. Tüm benliğinle aşık!
bu bahar yeşermeyecek olmam neden peki...
Aşk yanığı yeşertmez çünkü. Aşk kavrulmuşu, mutluluk gözyaşlarının serinliğinde, aşk güneşine bakarak yeşerir ancak. Oysa senin aşk güneşin tutulmuş. Arada bir ay mı var, bir yıldız mı var kim bilir? Zaman, aşk ı süzebilir.
yeşeremem çünkü zaten yeşil aslında içim... ama bana has... bende... tek ben görüyorum baharın verdiği hayatı, canı... kimse anlamıyor, bilmiyor. bilemez de...
ben aşığım her hücremle.
Evet, yeşil duruyorsun ama, her yeşil, mevsim dönümünde sarıya çalar. Daha sonra kırmızıya…. Her hücrenle aşıksın anlıyorum.
sevilmesem de
özlenmesem de... umursanmasam da... her hücremle aşığım...
aşkı aradığım yok aslında... bir örtü bu kelimeler, kendimde kalanı kendimde saklayabilmek için... aşkı aradığım yok aslında... aşk bende zaten. içimde... kocaman... yanmakta... ben ne kaybedeceğim benliğimden sevilmiyorsam eğer... ben yine aynı ben... en seven... en özleyen...
Aşk yarası tatlı tatlı kaşındırır. Bir süre sonra yara açıldığında, kanamaya başladığında, acılar ve sancılar!... başlar.
"...ben elmayı çok seviyorum diye, elma da beni çok sevmek zorunda mı?..." ne değişir ki sevgimde. sevilmek zaten hep bir bilinmeyen. ben en bilinendeyim, "seven"
bahar aşksız olmaz, ben baharsız olmam...aşk bensiz olmaz... ben... ben, aşksız değilim ki...
Doğa’nın adaleti acı vermez. Elma sevgine karşılık vermediğinde, dengeleri bozacaktır.
Sen baharsız olamazsın, aşk sensiz olamaz ama, arı ve bal nerede? Arı nerede?
Arı bal yapmalı, bal yapmak için çiçek özüne konmalı, çiçek özüne konarken tozlaşmayı gerçekleştirmeli, tozlaşma yeni bir baharda, yeni aşkların tanıklığını ve süslenmesini yapmalı…
Mutlukal.
"Arı bal yapmalı, bal yapmak için çiçek özüne konmalı, çiçek özüne konarken tozlaşmayı gerçekleştirmeli, tozlaşma yeni bir baharda, yeni aşkların tanıklığını ve süslenmesini yapmalı…"
petek petek bal var zaten, çiçek özlerinden olma...
yeni aşk verir hayata, baharın her geri dönüşü.
bana da yepyeni bir aşk verdi, sıcacık, rengarenk, tazecik... ama aynı kişiye... her bahar yeniden aşık olmak... aynı aşka defalarca tutulmak... her seferinde o mis kokuyu içine solumak... o seni solumasa da, renklerini görmese de, sıcaklığınla yanmasa da, ZÜHRE olmak... ben mutluyum Zühreliğimle... aşkı kaç kişi yaşamıştır ki gerçekten, sence? demeliyim ki o vakit "şanslıyım, bilmekle"
ben Zühre'yim, Tahir'im var. Tahir ile Zühre olmasak da; ben Zühre'yim, Tahir'im de var...
Ben o Tahir'in Zühre'siyim. "ile"siz de olsa...
harflerin ne güzel yerleşiyor yanyana. pek çok kişide bilemezler nerelere konsunlar. ne doğru yerlerdeler, ne güzel seslerdeler. teşekkür ederim... çok...sen de mutlukal :)
Yorum Gönder