Salı, Şubat 20, 2007

Sezen'e... gerçekten sezene...


"...kazanmalı kaybetmeliyim, aşk uğruna harb' etmeliyim..."
harb' ettim kendimce...
kaybetmeyi göze ala ala hem de
hak etmediklerimi duya duya
harb' ettim kendimce.
"keşke"lerin ümidiyle "sanki"lerin beklentisini karıştırdım harbimde... karıştırıp "belki"lerimi yaptım O'na dair.
harb' ettim kendimce...
kaybetmeyi göze ala ala hem de
kazanma beklentisi dahi yaşamadan harb' ettim.
kolay mıydı bu harp sanki...
koskocaman bir aşk'tı karşımdaki...
tüm gücümü toplayıp,
uğruna ölümü dahi göze aldığım bir hücuma hazırlanırken,
gördüm ki "meydan"da yalnızım.
"aşk" diye savaştığım bir hayalden ibaretmiş.
yokmuş.
savaşta tekmişim.
tek başıma kiminle savaşabilirim ki...
ne için, ne uğurda olur ki bu savaş?
döndüm arkamı, hayal savaş meydanıma şimdi.
koşar adım uzaklaşmak için.
uzaklaştıkça unutup o hayali
uğruna gerçekten savaşacak birşeyler bulmak için.
diyeceğim şu ki Sezen'im,
"bu kızı yeniden büyütmeye başladım.
kor ateşlerde yürüttüm yeterince
değirmenlerde öğüttüm bir de.
ama ne kazanabildim ne de kaybettim;
AŞK uğruna savaştığımı hayal ettim..."

2 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
edi.ben dedi ki...

çok teşekkür ederim, ama artık bu konunun kapanmasını istiyorum.