madem ki yok edemiyorsun...
alıştın yalnız aşmaya. daha güçlü olmak gerek. çok daha güçlü...
dön arkanı, boşver.
seviş hayatla
hayatını "hayat" yapanınla
bırak arkandan baksın sana tüm can yakanlar...
acıların, ağrıların, sızıların...
güçlü ol
çok güçlü...
neleri yenmedin ki
nelerin üstesinden gelmedin ki tek başına...
neleri atmadın ki arkana...
hadi bebeğim biraz daha gayret...
biraz daha...
10 yorum:
Başa dönüyoruz gibi geliyor bana. Yani ilk ve ilkin ardındaki mesajlarıma. Öyle de olsa, yaşanması gerekenler yaşanacaktır.
Yanmalıdır insan aşk ateşinde ve de yaşamın diğer zorluklarında. Yanmalıdır ama, asla kül olmamalıdır.
Yanmak, pişmektir,
Pişmek ise tecrübe...
Hayatın en zor yanı,
çiğ kalınan yanıydı.
Yaşamın sindirilemeyen yanı
ne çiğ ne de kömür olanı.
Burasıdır aşkın sevgiye çalan yanı.
güç kazanmanıza sevindim:))
mutlukalın
aman tanrım sapıtıyorum galiba, şiirde ki "neleri yenmedin ki" cümlesini, herhalde erotik resimden etkilenip "neleri yeMedin ki" güçlü ol bunu da yersin gibi algıladım bir an :)
hadi bebeğim biraz daha gayret...
biraz daha...töbe estağfurullah
yuh bana, kendimi kınıyorum :)
aslında başa dönmüyoruz zihni örer... şimdi güçlü bir ben var. neyle karşılaşıp, nasıl mücadele edebileceğini öğrenmiş bir ben...
sapıtmıyorsun gaykedi:), kınama kendini boşa :P bilerek o resmi seçtim. sırt dönülüp tüm çirkinliklere, hayatın zevkleriyle kucaklaşılsın diye. hayatla sevişmek yani... hayatını hayat yapanla...
şimdi daha anlaşılır oldu sanırım :)
Evet anladık da, Gaykedi'nin dediği gibi (ya da demeye çalıştığı gibi) bu resim, herhangi bir erkeğe diz çöktürecek güçlü objelere sahip. Bilinçli bir seçim.
Ama anlamadığım bir şey daha var,
sırt dönülüp tüm çirkinliklere, hayatın zevkleriyle kucaklaşılsın diye. hayatla sevişmek yani..
buradaki çirkinlikler en güzel tabloyu seyretmekte ama:)) Ve en kışkırtıcı yerinden:))
Burada "hayat" dediğiniz şeyin "duvar" olduğunu görüyorum.
Yani duvar, aşktan anlamayanlara mı tercih edilmiş?
:) sevgili zihni örer, eğer yandaki yastığın izine ve yorgandaki kıvrımlara bakacak olursanız, yüzün duvara değil, hayata, hayat verene döndürülmüş olduğunu görürsünüz :)
siz de mutlukalın
İnanın, ben orada boş bir yastıktan başka şey göremiyorum;-))
Yoksa, parmağın gösterdiği yere değil de, parmağa mı bakıyorum:!))
sevgiyle kalın.
yastık boş tabii. ama üstündeki iz yeni boşaldığını gösteriyor sevgili zihin örer :) lütfen. yastıkta yatan kişi artık o yastıkta değil çünkü.
çünkü artık o diğer yastıkta yatana dönmüş yüzünü :))
Anladım şimdi.
Yalnız, böyle bir tablonun "sırtı" olmaz ki, "sırt dönüşü" olsun? demiştim. Bu tabloyu hangi yana döndürseniz de, bütün yanları mutlu edeceğini demiştim. Tabi bu erkek bakışıdır. Kadıncasını anlayamıyorum?
Bir iş sınavında, aday'a "şu ardındaki duvarın rengi nedir?" diye sorduklarında, aday, arkasını dönüp, duvarın rengine bakmış. Cevabını vermeden, bu sınavı kaybettiği söylenmşi. Çünkü, aynı duvarın devamı karşısında da vardı..
Bu sorularla bu sınavı ben de kaybettim mi sizce sn. hocam?:))
sınava giren:"bu kadar saçma bir soru sorulduğuna göre, belki de arkadamdaki duvarı başka renge boyamışlardır, yoksa neden bu kadar sıradan birşey sorsunlar ki..." diye düşünmüş olabilir bence. ve o durumda aslında işe alınmamak bir yana, asıl o zekadaki insanlarla çalışmamayı tercih etmiş de olabilir. ki ben öyle yapardım ve bunu da belirtirdim sanırım :)
o yüzden sınav başarınız bence gayet iyi :)
Yorum Gönder