Çarşamba, Ocak 24, 2007

amcaoğluna "koca" demek zorunda kalacak olan dost için bir tekrar


pek degerli, pek kıymetli, en yüce okur kitlem,
efennim, nice zemandır sizlerlen olamadıgım içün beni mazur görünüz. çünki oldukça yoğun bir araştırmacı yazar oldugumdan, pek bi fazla yoğun idim.ama fekat lakin, daha fezla dayanamayıp sizlerimsiz kalmaya, derhal ve süratlen yeniden karşınıza teşriflerimi sundum canımlarım...
bunca zemandır bilgi yoksunluğunuza sebebiyet verdiğim içün affınıza şeederim effennim. amma geldim ve tekrardan sizleri muasır medeniyetler seviyesine yükselticem değerli kitlem.
pek tabidir ki pek fazla mektup birikmiş oldu cevaplanması gereken. ancak ben aralarındaki ortak konuya sahipleri gruplandırıp kategorize ettim ve cevaplama zamanımdan tasarruf etmek üzere ayarladım efennim.
ilk cevabım, cok yoğun bir toplulugun puroblemi gibi görünen bi konuya ilişkin şey olcek efennim.
nitekim konumuz da TÖRE CİNAYETLERİ...
efennim bi kere hangi töre di mi? kimin töresi? ve bu töreyi kim icad etmiş di mi efennim? evvela bu sorulara cevap bulmalıyız zannımca...
bir kere törenin töre olabilmesi içün belli bazı kriterlere uygun olması gerekir ki, bu kriterleri şöyle sırlayabiliriz...
bir kerem kültürümüzden gelmelisonracığıma çok amma çok evveliyatı olmalı-ki kültürümüzden gelebilsin di mi efennim?-yüz yıllar ve hatta hatta bin yıllardır olmalı -ki evveliyatı olsun di mi efennim?
-bakıyoruz, türk kültüründe kadının yerine...her zaman önlerde, üstlerde olduğunu görüyoruz efennim. hatta öyle ki bazı türk beylerinde yönetimin en üst kademelerinde olabilecek kadar...
ayrıyetten dinimizden de biliyoruz ki allahın verdiği canı -cihatlar hariç- allahtan başkası alamaz...
şimdi bu iki konuyu birleştirerek duruma naçizane bi açıklık şeettirelim.
kuldur hata işler. sana ne bundan. di mi efennim? günahsa zati o kişi çekecek cezasını ebed-i mahşerde. cezai sorumlulukları varsa "adalet" diye bişey var di mi ama efennim?
örneğin mesela, genç bi kızcağız tecavüze uğramış ve hamile kalmış. be adam abisisin ya da babası, sana ne oluyor o garibimin canını alıyorsun? hangi töre evladını öldür der? zati yeterince içi yanmamış mıdır o kızımızın? neyine senin onun yaşama hakkını soluma hakkını elinden alıp, zati şanssız dünyaya gelmek zorunda kalmış minicik babasız bi bebeyi bi de anasız bırakıyorsun? bunun sevabından çok günahı olduğunu anlamayacak kadar salak olmak zorunda mısın?bu mudur insanlık? bu mudur hak? bu mudur doğru be cellat? bu mudur tören senin? düşene kocaman bi tekme atmak, hatta tekmeden bile vahşi tekmeden bile can yakan yok eden bi eyleme koyulmak?
kimse kaderini çizemez... yalan... yollarını seçer belkim amma seçtiği yolun doğru ya da yanlış olması bi kaderdir. hiçbir yol yanlış diye seçilmez. her yolun kendince doğru görünen bi tarafı vardır.
yanlış mıyım efennim? sonucunu tayin etmek sana mı düşer bre deyyus? köpek? sen çok mu töreselsin yani? her şeyin doğru mu senin?
yaradan bilir doğruyu, çeken bilir acıyı. sana ne oluyor maydonoz oluyorsun başka bi hayata? kendi hayatına dön bak... bitirmek neyine senin zaten bitmiş bir hayatı? destek olup, elinden tutacağına... bi dene bi yardım et. gör bak asıl töre denileni o vakit gerçekleştirmiş olacaksın. sevabının karşılığını fazla fazla alacaksın...
berdelmiş, namusmuşmuş...
erkekler tüm organlarını özgürce kullanabilsin diye mi vardır töreler yani?
töreye kurban gidenlerin çoğunun kadın olması 15 cm.lik bir organ eksikliğinden mi ibaret he?
kim seçme hakkına sahip doğarken kendini? söyleyin efennim kim?
ben erkek doğup padişah olucam diyerek mi dünyaya gözlerini açar ana rahminden çıkan bir bebe?
lanetler olsun size de töre diye kıçınızdan uydurduğunuz, zayıflığınızı, korkaklığınızı, içinizdeki psikopatı resmeden, ortaya sunan saçma sapan kurallara da.
insan olmasa töre mi olurdu sorarım size? töreleri oluşturan biziz. kime ne? herkesin töresi kendine ait olmalı önce. doğrusuyla yanlışıyla... sevabıyla günahıyla...
sen erkeksin gir canının istediğinin koynuna, gider doğanın verdiği en temel içgüdüsel ihtiyacını... diğeri kadınnnn. olamaz... tövbe... töre canım töre...
ne diiim sayın okurlarım? ne yazsam nafile.
beyin verilmiş tüm canlılara. sözde "insan" kullanabildiği için bu organını "insan". ama görüyorum ki yaban domuzları bile daha doğru kullanıyor bu organını. belki de ilkelliğimize gülüyorlardır hayvanlar. aralarında konuşuyorlardır dalga geçip bizimle.
töreymiş, namusmuş... iki bacak arasında mıdır töre? iki bacak arasındaki küçücük bi organa mı sığmıştır namus?
kirlenmiş, günaha bezenmiş ruhlarınızla namuslusunuz siz öyle mi?
yeter yaw tüketmeyin bari nefesinizle zaten azıcık kalmış oksijenimizi. törenizi de sokup en müsait yerinize defolup gidin dunyamızdan töresel törensel bir şekilde...
affınızı şeederim sayın okurlarım. çok sinirlenip hakimiyetimi kaybettim. amma işte durum buyken bu.
sizden tek ricam "beyninizi boşuna taşımayın" yazıktır, yüktür... son kullanma tarihi geçmeden bari kullanım kılavuzu doğrultusunda işlev kazandırın...
diyeceklerime burda son şeederken, hepinizi sinirden köpürmüş bir şekilde töresel kültürel öpüyor ve en töreli günlerin sizin töreli günleriniz olmasını şeediyorum effennm.
esen kalınız...
GÜLFİDANınız...

Hiç yorum yok: