Perşembe, Ocak 04, 2007

felsefi saçmalama!

"görsem" diyorum bazen. insanları tepeden seyretsem. ta en uzaktan... o kadar uzak ki dünya üzerindeki her canlıya ulaşabilsin bakışlarım. hepsini aynı anda izleyebilsem. aynı anda aynı zamanda neler farklı herkeste... doğaya aykırı olanlar hariç, dışlarımız bir... iki göz, iki kulak, bir ağız herkeste. içlerimiz de öyle... kalbimiz yaşatıyor hepimizi, hepimizin röntgeninde aynı sırıtış.
sonrasında başlıyor ayrımlar. erkekler kadınlar. yaşlılar çocuklar. esmerler sarışınlar. güzeller çirkinler... duygusallar katılar, cesurlar korkaklar, ciddiler şakacılar... bu kadar çok "fark"ı bir de kendi aralarında kombine edersek... güzel sarışın korkak. ya da esmer korkak güzel... gibi, sonsuz "tür" çıkıyor karşımıza. bu sonsuz türün hepsi de doğuyor bir anadan. büyüyor istemese de. ağlıyor, gülüyor, yiyor, içiyor...seviyor nefret ediyor... ve sonları da hep aynı oluyor.
ve ben bunları düşündükçe herşey çok saçma, çok anlamsız geliyor bana. hani, uzaktan seyredip de göreceğimi tahmin ettiğim herşey... insanların uğraşları mesela, koşturmacaları, savaşları... doğanın bizden istediği mücadeleye eklediğimiz "insana" has mücadeleler... çok saçma geliyor işte.
ama ne yaparsam yapayım bu saçmalıkların bir parçası olmaya, saçmalıklara yeni saçmasapanlıklar katmaya devam ediyorum.
Hayatın anlamı bu mu şimdi? :)








1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yaşamın anlamı bakış açısına göre değişir elbet. Bu gün baktığımız yerden yarın aynı şekilde bakmayacağız. Hayat bizlerin zayıflıklarına yada zaaflarına göre sınadığında anlamını karıştırırız bazan yaşamın. En iyi anlamı kendinizde görmenizi diliyorum.
F.