insanların birbirlerini alt ederek,
birbirlerinin başarısızlıklarını düşünerek,
birbirlerinin zayıf yönlerini anlayıp, o yönlerinin üstüne giderek,
birbirlerinin ayaklarını kaydırmaya çabalayarak,
karşısındakinin süründüğünü hayal ederek, ve bu uğurda ellerinden geleni yaparak,
birbirlerini her anlamda yok etmeyi düşünerek,
yüzlere gülümseyip, içten içe kuyu kazarak,........
evet evet bu şekilde
ya da bu tür fantazilerle
nasıl mastürbasyon yapabildiklerini anlamıyorum...
en merak ettiğim şey, tüm bunları yaparak orgazm olabiliyorlar mı acaba?
5 yorum:
en merak ettiğim şey, tüm bunları yaparak orgazm olabiliyorlar mı acaba?
Bu çizdiğin karakter(sizlik) örneği, kapitalist sistemlerin ürünü olan fahişelik, masumlaştırılmış adıyla sex işçilerinin "orgazm taklitlerini" andıracağı kesindir.
Orgazm taklitleri, birim zamanda daha fazla sayıda müşteri, daha çok para demektir.
Bu da bir çeşit "kazıklamak" sayılır.
Saydığın bu özelliklerin tamamı, emek sarfetmeden, kısa yoldan beleş çıkar "çarpmanın en önde rajonlarından biridir.
Kişiliksiz, mesleksiz ve yeteneksiz toplumlar bu karakterleri besler.
Örnek, uyanık, işni bilir, yukarıda adamı var, cin gibi adam, damdan atsan ayakları üzerine düşer.... gibi sıfatlarla, çaktırmadan övülür.
Bu yoldan çıkar biriktirip, yaşamında egemenlik kuranların ölüm sancıları da çok ağır geçer. Bu yüzden selevat getirerek, bir çeşit af dilerler son nefeslerinde.
Bunların yaşamlarındaki sevinçleri de bir çeşit orgazm taklitini andırır.
İlginç bir konu ama, gecenin bu saatinde fazla yazamıyorum.
kesinlikle öyle sevgili zihni örer. ve maalesef ne kadar çoklar... her yerdeler... gözlerimi kapatsam seslerini duyuyorum, kulaklarımı tıkasam kokularını alıyorum... ne kadar "çok" ve ne kadar "her yerdeler". emdikleri kanlar doyurmadı ünite ünite içmeye başladılar...
bazılarının orgazm taklitleri çok gerçekçi olsa da, doyumsuzlukları ele veriyor kendilerini.
benim de sözüm çok, keşke çözümüm olsaydı sözüm yerine ama :) şu an zaten neee sözüüüm ne çöööözüüümmmm...
sadece size "çok güzel bir insansınız... hep mutlu kalınız"'dır sözüm.
yaşamın anlamını buradan yakalamış insanlara ,bunların çokluğuna hayret etmemek gerekir.çünki onlar odurlar.tersi olsaydı şaşmak gerekir.orgazm olanın içsel çığlığının duyulur olmaması gerekir.haz bireysel ise başka kime gerek ki..ancak yaşamı nasıl anlamlandıracaksınız,ograzm taklidiniz taklit edilmeyecek se,imrenilmeyecek se,kemik kemiren köpeğin yaşamdan aldığı zevk duygusu kime gerek ki
takdir edecek kimseniz yoksa yakınınızda yörenizde yada takdir edilecek bir şeyle yapmayı terketmişseniz,çabanız yoksa yaşamanın ne anlamı var diye düşünebilirsiniz.ötekilerin sefilliğinden yaşamı anlamlandırmak da bir yerde ilgi çekme amacına dönük değil mi?
yaşam enerjisi neden azalır insanın
keşifleri bitmiştir.oysa keşif hiç bitmez.bildiğiniz formatları aşmadıkça yaşama bağlılığınız gelişmeyecektir.ilgi manyaklığından kurtulmak gerekir.
zor tabiibende olanı kimse bilmeyecekse yaşamın anlamı var mı?
köpeğin kemik kemirirken aldığı haz kimi ilgilendirir.....
kemik kemiren bir köpeğin alığı haz duygusu kime ne lazım?
ilgi hastalığı olmasaydı yaşam kendimize yetecek kadar davranmamıza elverirdi.
bu tip insanların çogunlukta olması bilimsel bir durum,bu altyapı ile bunun olması kaçınılmaz
köpeğin kemiği ısırırken aldığı haz kimseyi ilgilendirmez tabi ama benim demek istediğim, köpek seni, beni ısırırken aldığı haz...
keşke her haz sadece yaşayanların kalsa... ya da paylaştığı hazdan alınan zevk paylaşılan her kişiye eşit dağılsa...
ne güzel demişsin cupido...
ama insanım?
Yorum Gönder